çalkantı


İlgili Kelimeler:

çalkantı sacı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Deniz ve gölde dalgalanma

Örnek:

1. Kaptan, gemiyi ağzına kadar doldurmuş, gemi yan yatmış, bir deniz çalkantısıyla alabora olmuş.

1. Kaptan, gemiyi ağzına kadar doldurmuş, gemi yan yatmış, bir deniz çalkantısıyla alabora olmuş.

2. Çalkanmış şey

3. Kalbur yardımıyla ayrılan çer çöp

4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Coşku

Örnek:

1. Lodos rüzgârı es esebildiğine / Dinmesin gönlümdeki çalkantı

1. Lodos rüzgârı es esebildiğine / Dinmesin gönlümdeki çalkantı

5. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Kargaşa ve bunalımın yol açtığı düzensiz, karışık, sıkıntılı durum

Örnek:

1. Beraat etmen büyük çalkantı yaratır basında.

1. Beraat etmen büyük çalkantı yaratır basında.