buyurmak

fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Bir şeyin yapılmasını veya yapılmamasını kesin olarak söylemek, emretmek

Örnek:

1. Ahlak sadece kötülük etmekten çekinmek değildir, başkalarının edecekleri kötülükleri de önlemeye çalışmayı buyurur.

1. Ahlak sadece kötülük etmekten çekinmek değildir, başkalarının edecekleri kötülükleri de önlemeye çalışmayı buyurur.

2. Söylemek, demek, düşüncesini bildirmek

Örnek:

1. Bir şey mi buyurdunuz?

1. Bir şey mi buyurdunuz?

2. Çok doğru buyuruyorsunuz.

2. Çok doğru buyuruyorsunuz.

3. -e , -e , -e , -e , Gelmek, gitmek, geçmek, girmek

Örnek:

1. Salona buyurmaz mısınız?

1. Salona buyurmaz mısınız?

4. -i , -i , -i , -i , Almak

Örnek:

1. Buyurunuz kahvenizi!

1. Buyurunuz kahvenizi!

5. yardımcı fiil , yardımcı fiil , yardımcı fiil , yardımcı fiil , Etmek, eylemek

Örnek:

1. Size karşı derin hürmeti vardı, lütuf buyurur sorarsanız yalnızlığını hissetmez.

1. Size karşı derin hürmeti vardı, lütuf buyurur sorarsanız yalnızlığını hissetmez.