buyurgan

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sık sık buyruk veren, buyruk verir gibi konuşan

Örnek:

1. Karısının buyurgan bilgiçliğine, yukarıdan ilgisine katlanabilmesi, artık son derece güç.

1. Karısının buyurgan bilgiçliğine, yukarıdan ilgisine katlanabilmesi, artık son derece güç.

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Kesin hüküm bildiren

Örnek:

1. Tümceyi sonlandıran buyurgan nokta yerine, sorulara açık, bitimsiz üç noktayı yeğlediklerini belirtmişti.

1. Tümceyi sonlandıran buyurgan nokta yerine, sorulara açık, bitimsiz üç noktayı yeğlediklerini belirtmişti.