1. buyurun diyerek konuğu saygı ile içeri almak
1. Soldaki bahçeli kahveye buyur ettim.
1. Soldaki bahçeli kahveye buyur ettim.
2. sofraya çağırmak
1. Aliş'e de buyur ettiler, ekmek, peynir ve üzümden ibaret yemeklerini yemeye koyuldular.
1. Aliş'e de buyur ettiler, ekmek, peynir ve üzümden ibaret yemeklerini yemeye koyuldular.