büyü

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tabiat kanunlarına aykırı sonuçlar elde etmek iddiasında olanların başvurdukları gizli işlem ve davranışlara verilen genel ad, afsun, efsun, sihir, füsun, bağı

Örnek:

1. Akkız Ana, Hasan'a gönül vermenin bir büyü olduğunu, ne kadar anlatmışsa da kâr etmemiş.

1. Akkız Ana, Hasan'a gönül vermenin bir büyü olduğunu, ne kadar anlatmışsa da kâr etmemiş.

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Karşı durulamaz güçlü etki

Örnek:

1. Ondan tüten görünmez bir büyünün içinde titriyorum.

1. Ondan tüten görünmez bir büyünün içinde titriyorum.