bürümek

fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Sarmak, kaplamak, örtmek, basmak, istila etmek

Örnek:

1. Tarlayı otlar bürümüştü.

1. Tarlayı otlar bürümüştü.

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Çok, güçlü etkilemek

Örnek:

1. Bir kötümserlik bürümüş sizin içinizi.

1. Bir kötümserlik bürümüş sizin içinizi.