kafası bulutlu
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bulutlarla kaplanmış, bulutlanmış
1. Hava bulutlu ve üzerinde durduğumuz tepe rüzgârlı idi.
1. Hava bulutlu ve üzerinde durduğumuz tepe rüzgârlı idi.
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Karışık, net olmayan (bellek)
3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bulanık
1. Bulutlu düşünceler dimağını kapladığı sırada uzun siyah kirpikleri arasından iki şimşek çaktı.
1. Bulutlu düşünceler dimağını kapladığı sırada uzun siyah kirpikleri arasından iki şimşek çaktı.