bulantı vermek

Anlamı:

1. midesini bulandırmak

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , bıkkınlık vermek

Örnek:

1. Gözlerime, kulaklarıma, beş duyuma birden tiksinti, bulantı veren bu manzaraların ortasında niye duruyordum?

1. Gözlerime, kulaklarıma, beş duyuma birden tiksinti, bulantı veren bu manzaraların ortasında niye duruyordum?