bulanmak

fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -e , -e , Bulama işine konu olmak, her yanı bir şeyle kaplanmak

Örnek:

1. Parfüme bulanmış bir ter, boyalı suratlarından buharlaşıyor.

1. Parfüme bulanmış bir ter, boyalı suratlarından buharlaşıyor.

2. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Duruluğunu yitirmek

Örnek:

1. Havuz bulandı.

1. Havuz bulandı.

3. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Parlaklığını ve açıklığını yitirmek

Örnek:

1. Hava bulandı.

1. Hava bulandı.

4. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Mide bulantısı olmak

5. nesnesiz , nesnesiz , mecaz , mecaz , nesnesiz , nesnesiz , mecaz , mecaz , Karışmak