açık büfe, soğuk büfe
1. isim , isim , isim , isim , Evlerde içine yemek takımlarının konduğu dolap
2. Toplantılarda yiyecek ve içeceklerin konulduğu masa
1. Kadınlar büfeye gidip bir şey yemek için bile kımıldamıyorlardı.
1. Kadınlar büfeye gidip bir şey yemek için bile kımıldamıyorlardı.
3. Yiyecek, içecek, gazete, dergi vb.nin satıldığı küçük dükkân
1. Ben köşedeki büfeden size sandviç getirebilirim.
1. Ben köşedeki büfeden size sandviç getirebilirim.
Lisan : Fransızca buffet