boyut

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir cismin herhangi bir yöndeki uzantısı

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Genişlik, kapsam

Örnek:

1. Belki öteden beri böyleydi ama son üç senedir radikalliği etrafındakilere kaygı verecek boyutlara ulaşmıştı.

1. Belki öteden beri böyleydi ama son üç senedir radikalliği etrafındakilere kaygı verecek boyutlara ulaşmıştı.

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Durum, nitelik

Örnek:

1. Yeni boyutlar, düşünme olanakları kazandığımı sanarak ayrıldım tiyatrodan.

1. Yeni boyutlar, düşünme olanakları kazandığımı sanarak ayrıldım tiyatrodan.

4. matematik , matematik , matematik , matematik , Doğruların, yüzeylerin veya cisimlerin ölçülmesinde ele alınan üç doğrultudan uzunluk, genişlik ve derinlikten her biri, buut

Örnek:

1. Boyutları da çok farklı, ince uzun bir dergi.

1. Boyutları da çok farklı, ince uzun bir dergi.

5. sinema , sinema , televizyon , televizyon , sinema , sinema , televizyon , televizyon , Film veya fotoğrafta boyut, format