1. -i , -i , -i , -i , İstemeyerek bir yere gitme durumunda kalmak
1. İkiniz de hapsi boylarsınız.
1. İkiniz de hapsi boylarsınız.
2. Düşmek
1. Ayağı kaydı, yeri boyladı.
1. Ayağı kaydı, yeri boyladı.
3. Yükselmek, çıkmak
1. Fakat o doludizgin kırkı boylamış bir ateşle par par yanıyordu.
1. Fakat o doludizgin kırkı boylamış bir ateşle par par yanıyordu.
4. Boy ve hacmine göre ayırmak