bölyönet
1. -i , -i , -i , -i , Bir bütünü iki veya daha çok parçaya ayırmak, taksim etmek
1. Bir domates aldı, çakıyla dörde böldü.
1. Bir domates aldı, çakıyla dörde böldü.
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Birliğin bozulmasına yol açmak, parçalamak
3. matematik , matematik , matematik , matematik , Bir niceliği iki veya daha çok eşit parçaya ayırmak