bir süre

Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Kısa bir müddet, bir müddet

Örnek:

1. Önce ayakta durup bir süre bakıştılar, sonra kız ona gülümsedi.

1. Önce ayakta durup bir süre bakıştılar, sonra kız ona gülümsedi.

2. Belirsiz bir müddet, bir müddet

Örnek:

1. Doktorlar, bir süre ağır kaldırma, demişlerdi.

1. Doktorlar, bir süre ağır kaldırma, demişlerdi.