bir karış

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çok kısa

Örnek:

1. Tekirimin tüyleri bir karış, kuyruğu kürk gibi değildir ancak huyu, her kedinin huyuna benzer.

1. Tekirimin tüyleri bir karış, kuyruğu kürk gibi değildir ancak huyu, her kedinin huyuna benzer.

2. Olması gerekenden uzun

Örnek:

1. Niye buraya bu kadar kılıksız, üstelik de bir karış sakallı geldim. Bak eski göz ağrılarına rastlayacakmışız.

1. Niye buraya bu kadar kılıksız, üstelik de bir karış sakallı geldim. Bak eski göz ağrılarına rastlayacakmışız.

3. Çok az

Örnek:

1. Bir karış toprağı yok.

1. Bir karış toprağı yok.