bindirmek

fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Bir kimseyi bir şeyin üzerine çıkartmak, oturtmak veya içine yerleştirmek, binmesini sağlamak

Örnek:

1. Kadınlar çocuklarını bayram yerinde bir salıncağa, bir atlıkarıncaya bindirmişlerdi.

1. Kadınlar çocuklarını bayram yerinde bir salıncağa, bir atlıkarıncaya bindirmişlerdi.

2. -e , -e , -e , -e , Taşıt, ön tarafından başka bir taşıta çarpmak veya bir yere vurmak

Örnek:

1. Gemi rıhtıma bindirdi.

1. Gemi rıhtıma bindirdi.

3. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Eklemek, katmak

Örnek:

1. Vergi üstüne vergi bindirmek.

1. Vergi üstüne vergi bindirmek.