eş biçimli
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Herhangi bir biçimde olan
1. Evin bütün pencereleri çift kanatlı, her kanat, kare biçimli üçer camlıydı.
1. Evin bütün pencereleri çift kanatlı, her kanat, kare biçimli üçer camlıydı.
2. Biçimi güzel olan, mevzun
1. Duraksadı, gülümsedi, kâğıda uzandı, yüzünden daha esmerdi eli, biçimliydi.
1. Duraksadı, gülümsedi, kâğıda uzandı, yüzünden daha esmerdi eli, biçimliydi.
3. Düzgün
1. Çok biçimli bağlanmış olduğuna dikkat ettiğim siyah papyon kravatımı azıcık çarpıtıyor, gevşetiyorum.
1. Çok biçimli bağlanmış olduğuna dikkat ettiğim siyah papyon kravatımı azıcık çarpıtıyor, gevşetiyorum.
4. zarf , zarf , zarf , zarf , Uygun olarak, yakışacak bir biçimde
1. Biçimli koysan bunlar olmaz.
1. Biçimli koysan bunlar olmaz.