benzetmek

fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Benzer duruma getirmek

Örnek:

1. Görevler insanları birbirlerine benzetiyor.

1. Görevler insanları birbirlerine benzetiyor.

2. Bir şeyde başka şeye benzeyen yönler bulmak

Örnek:

1. Omuzları çökmüş, kambur bir dilenciye benzetiyorum kendimi.

1. Omuzları çökmüş, kambur bir dilenciye benzetiyorum kendimi.

3. -i , -i , mecaz , mecaz , -i , -i , mecaz , mecaz , Kötü bir duruma getirmek, bozmak

Örnek:

1. Her zamanki gibi ustaca makyaj sayesinde yüzümü iyice benzetmişti.

1. Her zamanki gibi ustaca makyaj sayesinde yüzümü iyice benzetmişti.

4. -i , -i , mecaz , mecaz , -i , -i , mecaz , mecaz , Dövmek

Örnek:

1. Ali'yi kavgada iyice benzetmişler.

1. Ali'yi kavgada iyice benzetmişler.