basamak basamak
1. isim , isim , isim , isim , Bir yere çıkarken veya bir yerden inerken basılan ve art arda gelen, birbirine belirli aralıkları olan düz yüzeylerden her biri
1. Koşarak basamaklara yürüdü, merdivenleri bir solukta çıktı.
1. Koşarak basamaklara yürüdü, merdivenleri bir solukta çıktı.
2. Derece, aşama, kerte, evre
3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bir amaca ulaşmak için yararlanılan kişi, durum veya yer
1. Bunlar memleketin edebiyat tarihinde beni yavaş yavaş yükselten birer basamak.
1. Bunlar memleketin edebiyat tarihinde beni yavaş yavaş yükselten birer basamak.
4. matematik , matematik , matematik , matematik , Ondalık sayı sisteminde bir sayının sağdan sola doğru rakamlarının derecelerine göre her birinin bulunduğu yer, hane
1. Onlar basamağı. Yüzler basamağı.
1. Onlar basamağı. Yüzler basamağı.
5. matematik , matematik , matematik , matematik , Bir tam denklemde bulunan bilinmeyenin en yüksek kuvveti