1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , İki taraf, aralarındaki dargınlığı kaldırmak, uzlaşmak, anlaşmak
1. Fakat bir gün barışacaksınız ve onun da kurtulmasına yardım edeceksiniz.
1. Fakat bir gün barışacaksınız ve onun da kurtulmasına yardım edeceksiniz.
2. -le , -le , -le , -le , Sevmek, zevk almak
1. Hiçbirini sevmedim, yalnız Enderuni Vasıf Divanı ile barışabildim.
1. Hiçbirini sevmedim, yalnız Enderuni Vasıf Divanı ile barışabildim.