barınmak

Anlamı:

1. Doğa etkilerinden korunmak için kapalı bir yere sığınmak

2. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Yerleşmek, yaşamak için uygun şartlar bularak oturmak

Örnek:

1. İnsan barınacak yerler yaptı, yiyeceğini pişirerek yemeye başladı.

1. İnsan barınacak yerler yaptı, yiyeceğini pişirerek yemeye başladı.

3. Bir yerde yatarak geceyi geçirmek

4. nesnesiz , nesnesiz , mecaz , mecaz , nesnesiz , nesnesiz , mecaz , mecaz , Soyut kavram bir yerde etkili olmak, gelişecek ortamı bulmak

5. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Çevresiyle uyumlu, dirlik içinde yaşamak

Örnek:

1. Girip çıktığı mesleklerin hiçbirinde üç dört, hadi bilemediniz, altı aydan fazla barınamadı.

1. Girip çıktığı mesleklerin hiçbirinde üç dört, hadi bilemediniz, altı aydan fazla barınamadı.


Telaffuz : -de