1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Gözü bir şeyden yılmayan, azgın
1. Kahveci hem kulampara hem de azılı bir katil olarak şöhretli biri olduğundan bu mekâna ayak basan pek olmuyordu.
1. Kahveci hem kulampara hem de azılı bir katil olarak şöhretli biri olduğundan bu mekâna ayak basan pek olmuyordu.
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Çok şiddetli, korkunç
1. En azılı küfürler kalın bir argo kabuğu içinde saklı.
1. En azılı küfürler kalın bir argo kabuğu içinde saklı.