ayaklanmak

fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Çocuk yürümeye başlamak

2. Hasta iyileşip yürüyebilir duruma gelmek

3. Ayağa kalkıp gitmeye davranmak

Örnek:

1. Oysa bir türlü yerleşemediğim gibi sanki her an yeniden ayaklanacakmış gibi yaşıyorum.

1. Oysa bir türlü yerleşemediğim gibi sanki her an yeniden ayaklanacakmış gibi yaşıyorum.

4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Toplu bir biçimde zor ve şiddet kullanarak devlet güçlerine karşı gelmek, başkaldırmak, isyan etmek

5. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Uyanmak, uyanıp kalkmak

Örnek:

1. Sazlı köyü ayaklandığı zaman gökyüzü daha esmerdi ve ayaz insanın yüzünü ısırıyordu.

1. Sazlı köyü ayaklandığı zaman gökyüzü daha esmerdi ve ayaz insanın yüzünü ısırıyordu.