1. ayakları üzerinde durmak, dikilmek
1. Yeniden ayağa kalkıyorum, pencereye kadar gidiyorum.
1. Yeniden ayağa kalkıyorum, pencereye kadar gidiyorum.
2. hasta iyi olmak, iyileşmek
3. saygı göstermek için oturma durumundan ayaküzeri durumuna geçmek
4. harekete geçmek
1. O gün yer yerinden oynadı, bütün İstanbul'a ayağa kalkmıştı.
1. O gün yer yerinden oynadı, bütün İstanbul'a ayağa kalkmıştı.
5. isyan etmek
6. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , telaşlanmak, telaşa kapılmak, heyecanlanmak
1. Bütün kahve halkı ayağa kalkıyor.
1. Bütün kahve halkı ayağa kalkıyor.