1. -i , -i , -i , -i , Bir kimsenin acısını veya sıkıntısını yatıştırmak, teselli etmek
1. Düşün, bir acın var ki ben avutamıyorum / Gidiyorsun elimden, seni tutamıyorum
1. Düşün, bir acın var ki ben avutamıyorum / Gidiyorsun elimden, seni tutamıyorum
2. Oyalamak
1. Beni bebek gibi avutmak istiyordu.
1. Beni bebek gibi avutmak istiyordu.