atmak

fiil
İlgili Kelimeler:

füzeatar, kazaratar, kükürtatar, roketatar, atardamar

Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Bir cismi bir yöne doğru fırlatmak

Örnek:

1. Taşı suya atmak.

1. Taşı suya atmak.

2. Bir şeyi yere doğru bırakmak

3. Bir kimsenin ilişiğini kesmek

4. -e , -e , nesnesiz , nesnesiz , -e , -e , nesnesiz , nesnesiz , Koymak

Örnek:

1. Mutlaka yemeklerimize biber atmayı âdet edinmişiz.

1. Mutlaka yemeklerimize biber atmayı âdet edinmişiz.

5. Rastgele bir kenara koymak

6. nesnesiz , nesnesiz , -den , -den , nesnesiz , nesnesiz , -den , -den , Uzatmak

Örnek:

1. Vapurdan iskeleye attılar.

1. Vapurdan iskeleye attılar.

7. Bir yerden başka bir yere taşımak

Örnek:

1. Hazır araba varken eşyayı eve atalım.

1. Hazır araba varken eşyayı eve atalım.

8. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Sille, tokat vurmak

9. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Top, tüfek vb. silahları patlatmak

10. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kurşun, gülle, ok vb. şeyleri hedefe fırlatmak

Örnek:

1. Ona üç kurşun attı, vuramadı.

1. Ona üç kurşun attı, vuramadı.

11. -e , -e , nesnesiz , nesnesiz , -e , -e , nesnesiz , nesnesiz , Geri bırakmak, ertelemek

Örnek:

1. Bu konunun tartışılmasını gelecek haftaya attılar.

1. Bu konunun tartışılmasını gelecek haftaya attılar.

12. Örtmek

Örnek:

1. Sırtına bir şal attı.

1. Sırtına bir şal attı.

13. Yapılmış kötü bir işi birine yüklemek

Örnek:

1. Suçu onun üzerine attılar.

1. Suçu onun üzerine attılar.

14. -i , -i , -den , -den , -i , -i , -den , -den , Kovmak, dışarıya çıkarmak, ilgisini kesip uzaklaştırmak

15. -i , -i , -i , -i , İstenilmeyen bir şeyi kendi malı olmaktan çıkarmak

Örnek:

1. Bu lüzumsuz eşyayı atmalı.

1. Bu lüzumsuz eşyayı atmalı.

16. -i , -i , -i , -i , Kullanılması gelenek hâline gelmiş bir şeyi kullanmaktan vazgeçmek

Örnek:

1. Şapka inkılabıyla fesi attık.

1. Şapka inkılabıyla fesi attık.

17. -i , -i , -i , -i , Çıkarmak, dışarıya vermek

Örnek:

1. Yabancı cisimleri vücut atar.

1. Yabancı cisimleri vücut atar.

18. -i , -i , -i , -i , Patlayıcı maddelerle havaya uçurup yıkmak

Örnek:

1. Köprüyü dinamitle attılar.

1. Köprüyü dinamitle attılar.

19. -i , -i , -i , -i , Yay ve tokmakla ditmek, kabartmak

Örnek:

1. Pamuğu atmak.

1. Pamuğu atmak.

20. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Çatlamak

21. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Yırtılmak

22. -den , -den , -den , -den , Yapışık olduğu yerden ayrılmak

23. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kalp, nabız vurmak, çarpmak

Örnek:

1. Kalbi hızlı hızlı atıyor.

1. Kalbi hızlı hızlı atıyor.

24. -i , -i , -i , -i , Sıkıntı dolayısıyla giyilen bir şeyi çıkarmak

Örnek:

1. Sıcak basınca sırtındaki ceketi attı.

1. Sıcak basınca sırtındaki ceketi attı.

25. -i , -i , -den , -den , -i , -i , -den , -den , Yazılı veya banda alınmış bir metinden bazı bölümleri çıkarmak

26. -i , -i , -i , -i , Değerini eksiltmek

27. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Göndermek, yollamak

Örnek:

1. Mektup atmak.

1. Mektup atmak.

28. -den , -den , -den , -den , Terk etmek

29. argo , argo , argo , argo , Götürmek

Örnek:

1. Gözüne kestirdiği erkeği tavlayıp resmen oraya atarmış.

1. Gözüne kestirdiği erkeği tavlayıp resmen oraya atarmış.

30. nesnesiz , nesnesiz , argo , argo , nesnesiz , nesnesiz , argo , argo , Söylemek

Örnek:

1. Gazel attı.

1. Gazel attı.

31. nesnesiz , nesnesiz , argo , argo , nesnesiz , nesnesiz , argo , argo , Yalan veya abartmalı söz söylemek

Örnek:

1. Gene atmaya başladı.

1. Gene atmaya başladı.

32. nesnesiz , nesnesiz , argo , argo , nesnesiz , nesnesiz , argo , argo , Bilmeden, kestirerek söylemek

Örnek:

1. Bilgi yarışmasında attı ama tutturamadı.

1. Bilgi yarışmasında attı ama tutturamadı.

33. nesnesiz , nesnesiz , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , nesnesiz , nesnesiz , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , İçki içmek

Örnek:

1. Şimdi arzu buyrulursa dostluğumuzu takviye için şöyle bir iki kadeh atalım.

1. Şimdi arzu buyrulursa dostluğumuzu takviye için şöyle bir iki kadeh atalım.