aşırı akım, aşırı bellem, aşırı besi, aşırı doyma, aşırı duyarlık, aşırı duyu, aşırı erime, aşırı etkin, aşırı gerilim, aşırı şiddetli fırtına, aşırı taşırı, aşırı uç, aşırı yük, denizaşırı, günaşırı, yılaşırı
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Alışılan veya dayanılabilen dereceden çok daha fazla, taşkın
1. Ticaret az gelişmiş toplumlarda aşırı bir gelişme gösterir.
1. Ticaret az gelişmiş toplumlarda aşırı bir gelişme gösterir.
2. Bir şeye gereğinden çok fazla bağlanan, önem veren, müfrit, ekstrem
3. Gereğinden fazla, çok
1. Talihin aşırısı da insanı eninde sonunda aptallaştırdığından sonuç aynı kapıya çıkardı.
1. Talihin aşırısı da insanı eninde sonunda aptallaştırdığından sonuç aynı kapıya çıkardı.
4. zarf , zarf , zarf , zarf , Ötede, ötesinde
1. İki ev aşırı.
1. İki ev aşırı.
5. zarf , zarf , zarf , zarf , Gereğinden fazla olarak, çokça
1. Kadın aşırı boyanmıştı, adamın yüzü solgundu.
1. Kadın aşırı boyanmıştı, adamın yüzü solgundu.