artık


İlgili Kelimeler:

artık değer, artık emek, artık göl, artık gün, artık yıl, eksik artık, üretim artığı

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İçildikten, yenildikten veya kullanıldıktan sonra geriye kalan

2. isim , isim , isim , isim , Bir şeyin harcandıktan veya kullanıldıktan sonra artan bölümü

Örnek:

1. Kumaş artığı.

1. Kumaş artığı.

2. Dibinde bir yudumluk kararmış çay artığı vardı.

2. Dibinde bir yudumluk kararmış çay artığı vardı.

3. Daha çok, daha fazla

4. zarf , zarf , zarf , zarf , (a'rtık) Bundan böyle, bundan sonra

Örnek:

1. Artık onlar en lüks gazino ve barlara gidiyorlar, gecelerini oralarda geçiriyorlardı.

1. Artık onlar en lüks gazino ve barlara gidiyorlar, gecelerini oralarda geçiriyorlardı.

5. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Büyük ve tam aralıkların yarım ses artmış hâli