arka arka, arka arkaya, arka ayak, arkabahçe, arka müziği, arka plan, arka sokak, arka teker, arkaüstü, arka yüz, arkadan arkaya, arkası pek, arkası sıra, arkası yarın, arkası yufka, perde arkası
1. isim , isim , isim , isim , Bir şeyin temel tutulan yüzünün tam ters yanı, ön karşıtı
1. Evin arkasında dekorlar boyarlardı.
1. Evin arkasında dekorlar boyarlardı.
2. Bir şeyin sırt durumunda olan yüzeyi
1. Çocuğun arkası ağrıyormuş.
1. Çocuğun arkası ağrıyormuş.
3. Geri kalan bölüm
1. Masalın arkası. Yazının arkası.
1. Masalın arkası. Yazının arkası.
4. Art, peş
5. Otururken sırtın dayandığı yer
1. Otomobile bindiğimiz zaman başını arkaya yaslamış, gözlerini yummuştu.
1. Otomobile bindiğimiz zaman başını arkaya yaslamış, gözlerini yummuştu.
6. İnsanın vücudu, bedeni
1. Arkasında beli kemerli, dar, şık bir pardösü vardı.
1. Arkasında beli kemerli, dar, şık bir pardösü vardı.
7. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Arkada olan, arkada bulunan
8. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Kayıran, destekleyen
1. Memur olmak için büyük bir arka gerek.
1. Memur olmak için büyük bir arka gerek.
9. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Geçmiş, geride kalmış zaman
1. Bütün gözler arkaya, maziye çevrilmişti.
1. Bütün gözler arkaya, maziye çevrilmişti.