1. müşteri olmak
1. Eski evlerimiz yandı, yıkıldı. Biz onlar içinde yaşayamaz olduk, alıcı çıkınca yıkıcılara sattık.
1. Eski evlerimiz yandı, yıkıldı. Biz onlar içinde yaşayamaz olduk, alıcı çıkınca yıkıcılara sattık.
2. istemek, talip olmak
1. İzmir'den gelmiş birtakım hanımlar onu kız sanıp alıcı çıktılar.
1. İzmir'den gelmiş birtakım hanımlar onu kız sanıp alıcı çıktılar.