1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Alçak duruma gelmek, yüksekten aşağı doğru inmek
1. Rüzgâr gece beyaza boyanmış konduların üstüne doğru alçaldı.
1. Rüzgâr gece beyaza boyanmış konduların üstüne doğru alçaldı.
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , İnsanın değeri azalmak
1. Hemşiremden esirgediğiniz şeyi ben kabul edecek kadar alçalmadım.
1. Hemşiremden esirgediğiniz şeyi ben kabul edecek kadar alçalmadım.