akıntı


İlgili Kelimeler:

akıntı bilimi, akıntı çağanozu, akıntıölçer, deniz akıntısı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Akma işi

Örnek:

1. Musluğun akıntısı bir türlü kesilemedi.

1. Musluğun akıntısı bir türlü kesilemedi.

2. Havanın veya suyun herhangi bir yöne doğru yer değiştirmesi, akım, cereyan

Örnek:

1. Bataklıklardan kurtulduktan sonra akıntıyı takip ederek bir köye giriyordum.

1. Bataklıklardan kurtulduktan sonra akıntıyı takip ederek bir köye giriyordum.

3. Eğiklik, eğim, meyil

Örnek:

1. Bu damın akıntısı az gelmiş.

1. Bu damın akıntısı az gelmiş.

4. Çam türü ağaçlarda bulunan reçinenin eriyerek akması olayı

5. Sıvı yapıştırıcıların ağaç yüzeylerine gereğinden çok sürülmesi ile oluşan durum

6. tıp , tıp , tıp , tıp , Hastalık sebebiyle vücudun herhangi bir yerinden sulu madde akması

Örnek:

1. Ertesi sabah sol kulağımda ağrı ile beraber akıntı başladı.

1. Ertesi sabah sol kulağımda ağrı ile beraber akıntı başladı.