1. isim , isim , isim , isim , Bir iş veya durumun sonu, sonuç
1. Diğerlerinin akıbetlerini bilmiyorum.
1. Diğerlerinin akıbetlerini bilmiyorum.
2. zarf , zarf , zarf , zarf , Sonunda, önünde sonunda
1. Kurdun oğlu akıbet kurt olur, demiş ve bu söz beş muallimin meslek ve ilim haysiyetine dokunmuştur.
1. Kurdun oğlu akıbet kurt olur, demiş ve bu söz beş muallimin meslek ve ilim haysiyetine dokunmuştur.
Lisan : Arapça ʿāḳibet
Telaffuz : a:kıbet