ağız (veya ağzını) açmak

Anlamı:

1. konuşmaya başlamak

Örnek:

1. Kalan hamuru yumaklayıp bitirene kadar ağız açmadı.

1. Kalan hamuru yumaklayıp bitirene kadar ağız açmadı.

2. kesici aletleri keskin duruma getirmek

3. ağır sözler söylemeye başlamak

4. azarlamak, paylamak

Örnek:

1. Aman efendim, bendenize bir ağız açtılar, donakalmışım.

1. Aman efendim, bendenize bir ağız açtılar, donakalmışım.

5. alık alık bakmak