Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Pantolon veya külotun apış arasına gelen yeri, apışlık



İlgili Kelimeler:

ağbenek, ağbeneklilik, ağ iğnesi, ağ ipliği, ağ kayığı, ağ kepçe, ağ kurdu, ağ kurşunu, ağ mantarlar, ağ tabaka, ağ tonoz, ağ torba, ağ yatak, dış ağ, genel ağ, iç ağ, serpme ağ, yerel ağ, alamana ağı, bilgisayar ağı, bilişim ağı, borda ağı, boru ağı, çektirme ağı, çevirme ağı, dalyan ağı, dip ağı, ıstakoz ağı, iletişim ağı, karides ağı, marya ağı, sürtme ağı, voli ağı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İplik, sicim, tel vb. ince şeylerden kafes biçiminde yapılmış örgü

Örnek:

1. Balık ağı. Tenis ağı.

1. Balık ağı. Tenis ağı.

2. Örümcek vb. hayvanların salgılarıyla oluşturdukları örgü

3. Ulaşım ve iletişim gibi alanlarda ülkenin her yerine yaygınlaştırılmış şebeke

Örnek:

1. Cumhuriyetin onuncu yılında ülkemiz demir ağlarla örülmüştü.

1. Cumhuriyetin onuncu yılında ülkemiz demir ağlarla örülmüştü.

4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Tuzak

Örnek:

1. Onu, ağına düşmüş bir av gibi ne öldürdü ne ondurdu.

1. Onu, ağına düşmüş bir av gibi ne öldürdü ne ondurdu.

5. spor , spor , spor , spor , Oyun alanını ortadan ikiye bölen iple yapılmış örgü, file

6. spor , spor , spor , spor , Çaprazlama örgü ile yapılan ve kale direkleri arkasına gerilen örgü, file


ağ atmak (veya bırakmak)
Anlamı:

1. balık avlamak için denize ağ salmak


ağ çekmek
Anlamı:

1. yakalanan balıkları toplamak için ağı sudan çıkarmak


ağ iğnesi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tahtadan veya plastikten yapılan, ağ örmekte kullanılan, iğ biçiminde alet


ağ ipliği
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Keten, kenevir, naylon vb. maddelerden ağ yapımında kullanılan iplik


ağ kayığı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Balık ağlarını taşıyan kayık


ağ kepçe
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ağdan örülerek yapılan ve balıkçılıkta kullanılan, uzun saplı sepet


ağ kurdu
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Elma, erik vb. yemiş ağaçlarına zarar veren bir kurt


ağ kurşunu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Balık ağlarını suda tutmaya yarayan zeytin çekirdeği biçiminde delikli kurşun madde


ağ mantarlar
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , İnsan ve hayvanlarda hastalığa yol açan ve birçok türü içine alan ilkel bitkiler topluluğu


ağ tabaka
Anlamı:

1. isim , isim , anatomi , anatomi , isim , isim , anatomi , anatomi , Göz yuvarlarının iç yüzeyinde görme sinirinin yayılmasıyla oluşan, ışığa duyarlı, ağımsı bölüm, retina


ağ tonoz
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gotik mimaride kullanılan, ağ biçiminde parçalı tonoz


ağ torba
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Genişliği 25, uzunluğu 50 santimetre olan, ağdan yapılmış, kırmızı yosunları suya dalarak avlamada kullanılan, ip ve kayıktaki makara yardımı ile suyun yüzeyine çıkıp inebilen bir torba


ağ yatak
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Hamak


ağa

İlgili Kelimeler:

ağababa, ağabey, ağa kapısı, ağa yamağı, ak ağa, hacıağa, hıyarağa, iç ağa, silahtar ağa, acemi ağası, alkış ağası, çarşı ağası, eyyam ağası, hadım ağası, harem ağası, hıyarağası, kahve ağası, kantar ağası, kapı ağası, kızlar ağası, kolağası, köy ağası, tatar ağası, yalı ağası, yeniçeri ağası

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Geniş toprakları olan, sözü geçen, varlıklı kimse

Örnek:

1. Sonra köy ağası hazretleri bizim de kıçımıza atacak tekmeyi.

1. Sonra köy ağası hazretleri bizim de kıçımıza atacak tekmeyi.

2. Halk arasında sayılan ve sözü geçen erkeklere verilen unvan

3. Ağabey

Örnek:

1. Köye varınca ağamdan parasını muhakkak alır, sana veririm.

1. Köye varınca ağamdan parasını muhakkak alır, sana veririm.

4. Okuryazar olmayan yaşlı kimselerin adlarıyla birlikte kullanılan san

5. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Cömert, eli açık

6. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Koca

7. tarih , tarih , tarih , tarih , Osmanlı Devleti'nde bazı kuruluşların başında bulunanlara verilen resmî san

Örnek:

1. Yeniçeri ağası. Çarşı ağası.

1. Yeniçeri ağası. Çarşı ağası.


ağa borç eder, uşak harç
Anlamı:

1. `ağa para sıkıntısı içinde olup borç etse de uşak, bunu anlamaz ve bol harcamayı sürdürür` anlamında kullanılan bir söz


ağa kapısı
Anlamı:

1. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , Yeniçeri ağasının dairesi


ağa yamağı
Anlamı:

1. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , Yeniçeri ağasına bağlı emir çavuşu


ağababa
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dede, ata

Örnek:

1. Onun ağababası bizim de büyük ceddimiz sayılır.

1. Onun ağababası bizim de büyük ceddimiz sayılır.

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bir yerde, bir topluluk içinde etkili olan, sözü geçen, ileri gelen (kimse)

3. ünlem , ünlem , ünlem , ünlem , Sanı `ağa` olan babaya çocuğunun sesleniş sözü


Telaffuz : ağa'baba

ağababalık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ağababa olma durumu


ağabey

İlgili Kelimeler:

kahve ağabeyi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Büyük erkek kardeş, ağa, aka, ede, efe

Örnek:

1. Ağabeyimiz övünmeyi çok seviyordu.

1. Ağabeyimiz övünmeyi çok seviyordu.

2. ünlem , ünlem , ünlem , ünlem , Saygı ve sevgi göstermek üzere yaşça büyük olan erkeklere söylenen bir seslenme sözü

Örnek:

1. Geçmiş olsun ağabey, ne oldu sana böyle?

1. Geçmiş olsun ağabey, ne oldu sana böyle?


Telaffuz : ağa'bey

ağabeylik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ağabey olma durumu


ağabeylik etmek (veya yapmak)
Anlamı:

1. birini ağabey gibi korumak, gözetmek

Örnek:

1. Doğrusu, o bana ağabeylik etti.

1. Doğrusu, o bana ağabeylik etti.


ağaç

İlgili Kelimeler:

ağaç arısı, ağaçbalı, ağaç bilimi, ağaç biti, ağaç çileği, ağaçdelen, ağaç ebegümeci, ağaçkakan, ağaç kaplama, ağaç kavunu, ağaçkesen, ağaç kurbağası, ağaç kurdu, ağaçküpesi, ağaç mantarı, ağaç minesi, ağaç mobilya, ağaç nemi, ağaç oyma, ağaç parkı, ağaç sakızı, ağaç sansarı, ağaç serçesi, ağaç yılanı, acı ağaç, akağaç, akçaağaç, başağaç, karaağaç, kızılağaç, kokak ağaç, kokar ağaç, körağaç, top ağaç, ağı ağacı, amber ağacı, aselbent ağacı, avize ağacı, badem ağacı, ban ağacı, bilader ağacı, çayağacı, çivit ağacı, çubuk ağacı, dantel ağacı, darağacı, demir ağacı, ekmek ağacı, gazozağacı, günlük ağacı, hayatağacı, Hint yağı ağacı, hurma ağacı, İdris ağacı, iğ ağacı, ipek ağacı, kâfur ağacı, kâğıt ağacı, kandıra ağacı, karayemiş ağacı, kardeşkanı ağacı, kartal ağacı, katran ağacı, kauçuk ağacı, kene ağacı, kına ağacı, kısmet ağacı, lale ağacı, lastik ağacı, mabet ağacı, mantar ağacı, maya ağacı, mercanağacı, mersin ağacı, meyve ağacı, mum ağacı, Noel ağacı, oya ağacı, öd ağacı, özek ağacı, papaya ağacı, paşa ağacı, pelesenk ağacı, peygamber ağacı, peynir ağacı, porsuk ağacı, sabun ağacı, sakız ağacı, salkım ağacı, sandal ağacı, sapot ağacı, servi ağacı, sıtma ağacı, soyağacı, sütağacı, şeker ağacı, tespih ağacı, tik ağacı, yakı ağacı, yalancı öd ağacı, zamk ağacı

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Meyve verebilen, gövdesi odun veya kereste olmaya elverişli bulunan ve uzun yıllar yaşayabilen bitki

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu gibi bitkilerin gövdesinden ve dallarından yapılan

Örnek:

1. Ağaç tekne.

1. Ağaç tekne.

3. Tahta, kereste