92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , isim , isim , Ziftlenmek işi
1. Ondan sonra artık her yıl bu ziftlenme işi oluyor.
1. Ondan sonra artık her yıl bu ziftlenme işi oluyor.
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Zift sürülmek, ziftle kaplanmak
1. Yanılmışım, ertesi sene mi ne yol çatlamaya, yer yer dağılmaya başladı, yine ziftlendi.
1. Yanılmışım, ertesi sene mi ne yol çatlamaya, yer yer dağılmaya başladı, yine ziftlendi.
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bir işten kendine yolsuz kazanç sağlamak
3. hakaret yollu , hakaret yollu , hakaret yollu , hakaret yollu , Yemek
1. Ham erikleri ziftlendi de midesini bozdu.
1. Ham erikleri ziftlendi de midesini bozdu.
zigon sehpa
1. isim , isim , isim , isim , İç içe geçen sehpa, zigon sehpa
Lisan : Rumca
1. isim , isim , biyoloji , biyoloji , isim , isim , biyoloji , biyoloji , Erkek ve dişi gametin birleşmesiyle oluşan döllenmiş hücre
Lisan : Fransızca zygote
1. isim , isim , isim , isim , Giysilerin kol, yaka, etek vb. kenarlarına dikilen şerit veya kaytan
1. Pantolon zıhı.
1. Pantolon zıhı.
2. Marangoz işlerinde ince kenar pervazı
3. Sayfa çevresine çekilen çizgi
Lisan : Farsça zih
1. isim , isim , edebiyat , edebiyat , isim , isim , edebiyat , edebiyat , Aruzla yazılmış şiirlerde uzun bir ünlünün ölçü gereğince kısa okunması, imale karşıtı
Lisan : Arapça ziḥāf
Telaffuz : ziha:fı
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Canlı, neşeli, hayat dolu
1. Fakat ben, bilakis o kadar zihayat, o kadar zinde ve faal idim ki...
1. Fakat ben, bilakis o kadar zihayat, o kadar zinde ve faal idim ki...
Lisan : Arapça ẕīḥayāt
Telaffuz : zi:hayat
zihin açıklığı, zihin berraklığı, zihin bulanıklığı, zihin hesabı, zihin jimnastiği, zihin karışıklığı, zihin yorgunluğu
1. isim , isim , isim , isim , Canlının duygu ve davranışlar dışındaki ruhsal süreç ve etkinliklerinin bütünü
2. ruh bilimi , ruh bilimi , ruh bilimi , ruh bilimi , Bellek, an
1. Bu yavrucuğa bakarak hayalini zihnimde büyütmeye başladım.
1. Bu yavrucuğa bakarak hayalini zihnimde büyütmeye başladım.
3. Anlayış, kavrayış
1. Zihni açık.
1. Zihni açık.
4. Bilinç, dimağ
Lisan : Arapça ẕihn
1. isim , isim , ruh bilimi , ruh bilimi , isim , isim , ruh bilimi , ruh bilimi , Zihin karışıklığı
1. isim , isim , isim , isim , Matematik işlemlerinin doğrudan doğruya akıldan yapıldığı hesap
1. isim , isim , isim , isim , Bazı zihinsel yetileri çevikleştirmek için yapılan alıştırmaların tümü
1. isim , isim , ruh bilimi , ruh bilimi , isim , isim , ruh bilimi , ruh bilimi , Düşünme sırasında düşünceler arasındaki bağlantının yok olması, zihin bulanıklığı
1. isim , isim , ruh bilimi , ruh bilimi , isim , isim , ruh bilimi , ruh bilimi , Zihnin aşırı derecede yorulması
1. çıkmamak üzere belleğe yerleşmek
1. Bir hadise insanın zihninde yer etti mi orada kerpiçleşip kalıyor.
1. Bir hadise insanın zihninde yer etti mi orada kerpiçleşip kalıyor.
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Zihinle ilgili, zihnî
1. Tiyatro seyircisi, eğlence olarak zihinsel hazzı seçmiş bir seyirci türüdür.
1. Tiyatro seyircisi, eğlence olarak zihinsel hazzı seçmiş bir seyirci türüdür.