92406 kayıt bulundu.
turkuaz mavisi, turkuaz yeşili
1. isim , isim , isim , isim , Yeşile çalan mavi renkte değerli bir taş, turkuaz mavisi, turkuaz yeşili, firuze
2. Bu taşın rengi
3. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu renkte olan
Lisan : Fransızca turquoise
1. isim , isim , isim , isim , Turkuaz
2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu renkte olan
1. isim , isim , isim , isim , Turkuaz
2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu renkte olan
1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Türkü söyleyen kimse, okuyucu
1. -i , -i , -i , -i , Türküsünü söylemek, türkü yakmak
1. Kara sevdalarını türkülüyor uzaklarda / Çıplak kalan ağaçlar, sürüsüz çoban ve deniz
1. Kara sevdalarını türkülüyor uzaklarda / Çıplak kalan ağaçlar, sürüsüz çoban ve deniz
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Türkü durumuna gelmek
1. Yıllardan beri vakalar türküleşmiyor. Caz ve radyo türküyü öldürdü.
1. Yıllardan beri vakalar türküleşmiyor. Caz ve radyo türküyü öldürdü.
1. bir kimsenin hoşuna gidecek biçimde söz söylemek veya davranışta bulunmak
1. Azizim, biz kimsenin arabasında kimsenin türküsünü çağırmayız, kendi havamızı mırıldanırız.
1. Azizim, biz kimsenin arabasında kimsenin türküsünü çağırmayız, kendi havamızı mırıldanırız.
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Türk tarzı içeren, Türk işi olan
1. Bütün içi, kubbelerinden zeminine kadar Türkvari şal nakışlarıyla bezenmişti.
1. Bütün içi, kubbelerinden zeminine kadar Türkvari şal nakışlarıyla bezenmişti.
Lisan : Türkçe türk + Farsça -vārī
Telaffuz : türkva:ri
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Tur atmak, dolaşmak, dönüp durmak, turalamak
1. Futbolcular Kuşadası'nda turluyor.
1. Futbolcular Kuşadası'nda turluyor.
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Turlama ihtimali veya imkânı bulunmak
2. Turlama gücü bulunmak
bin türlü, bir türlü, bu türlü, envaitürlü
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çok çeşitli özellikleri olan, çeşit çeşit, muhtelif
2. isim , isim , isim , isim , Çeşitli sebzelerle pişirilen yemek
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çeşit çeşit
1. Âdem'den bu deme neslim getirdi / Bana türlü türlü meyve getirdi
1. Âdem'den bu deme neslim getirdi / Bana türlü türlü meyve getirdi
turnaayağı, turna balığı, turnagagası, turnageçidi, turnagözü, turna katarı, turna kırı, telli turna, Mısır turnası
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Turnagillerden, Avrupa ve Kuzey Afrika'da toplu olarak yaşayan, göçebe, iri bir kuş (Grus grus)
1. İki turnam gelir aklı karalı / Birin avcı vurmuş biri yaralı
1. İki turnam gelir aklı karalı / Birin avcı vurmuş biri yaralı
Telaffuz : tu'rna
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Tatlı sularda yaşayan yırtıcı bir balık (Esox lucius)
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Arka arkaya ve teker teker dizilmiş durumda olan turna kümesi
1. isim , isim , isim , isim , Kırmızımtırak gri
2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu renkte olan