92406 kayıt bulundu.
1. -i , -i , -i , -i , Tokat atmak
1. Bir ziyafette cümbüş yapanları teker teker tokatlamış.
1. Bir ziyafette cümbüş yapanları teker teker tokatlamış.
2. argo , argo , argo , argo , Bir kimseyi dolandırmak, hile yoluyla parasını almak
1. -i , -i , -i , -i , Tokatlama ihtimali veya imkânı bulunmak
1. Bu kızı tam tersine, ferah fahur tokatlayabilir.
1. Bu kızı tam tersine, ferah fahur tokatlayabilir.
2. Tokatlama gücü bulunmak
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Yürürken ayağı bir yere çarpıp sendelemek
1. Önüne bakmadığı için ucu demirli kunduraları köprü dubalarının çivilerine takılıp tökezliyor.
1. Önüne bakmadığı için ucu demirli kunduraları köprü dubalarının çivilerine takılıp tökezliyor.
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Güçlük ve engellerle karşılaşmak
1. nesnesiz , nesnesiz , halk ağzında , halk ağzında , nesnesiz , nesnesiz , halk ağzında , halk ağzında , Tökezlemek
1. Ceylan birden tökezdi, toz kalktı yerden.
1. Ceylan birden tökezdi, toz kalktı yerden.
1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Gözü malda olmayan, gözü tok, açgözlü karşıtı
1. isim , isim , isim , isim , Tokgözlü olma durumu
1. İclâl tiksintiye benzer bir tokgözlülükle: -Bilsin ki süsüne aldanıp da ben böyle şeyleri asla ağzıma koymam.
1. İclâl tiksintiye benzer bir tokgözlülükle: -Bilsin ki süsüne aldanıp da ben böyle şeyleri asla ağzıma koymam.
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Bir yıllık kuzu
gönlü tokluk, gözü tokluk, karnı tokluk, gönül tokluğu, boğaz tokluğuna, karın tokluğuna
1. isim , isim , isim , isim , Tok olma durumu
tokmakbaş, tokmak tokmak, kapı tokmağı
1. isim , isim , isim , isim , Ağaçtan yapılmış iri çekiç
1. Hallaç geniş, kocaman tırnaklı elleriyle hâlâ tokmak sallıyordu.
1. Hallaç geniş, kocaman tırnaklı elleriyle hâlâ tokmak sallıyordu.
2. Kapıya asılı duran ve kapıyı çalmaya yarayan, türlü biçimlerde metal parça
3. Kapı kolu yerinde bulunan ve kapıyı açmaya yarayan topuz
1. Kapının tokmağını çevirdi, kapı kilitli değildi, açılıverdi.
1. Kapının tokmağını çevirdi, kapı kilitli değildi, açılıverdi.
4. Dibekte dövme işi için kullanılan ağaçtan araç
5. Davul vb. vurmalı çalgıları çalmakta kullanılan ve çalgının bir parçası olan araç
1. Alın tokmağı vurun davula, sabahın ilk saatlerinde sesi başka çıkar.
1. Alın tokmağı vurun davula, sabahın ilk saatlerinde sesi başka çıkar.