Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
özdeşleşme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Özdeşleşmek işi

Örnek:

1. Huzura ulaşınca olağanüstü bir seziş ve özdeşleşme yetkisine varmış oluyordu.

1. Huzura ulaşınca olağanüstü bir seziş ve özdeşleşme yetkisine varmış oluyordu.


özdeşleşmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Özdeş duruma gelmek

Örnek:

1. Bir tiyatro sanatçısı yaşamdan ne bekler? Birtakım kişiliklerin kalıbına girmek, onlarla özdeşleşmek, beğenilmek, alkışlanmak.

1. Bir tiyatro sanatçısı yaşamdan ne bekler? Birtakım kişiliklerin kalıbına girmek, onlarla özdeşleşmek, beğenilmek, alkışlanmak.


özdeşleştirebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Özdeşleştirebilmek işi


özdeşleştirebilmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -le , -le , -i , -i , -le , -le , Özdeşleştirme ihtimali veya imkânı bulunmak


özdeşleştirme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Özdeşleştirmek işi


özdeşleştirmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Özdeş duruma getirmek


özdeşlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aynılık

Örnek:

1. Güncel olaylar, yorumlarla şaşılacak bir özdeşlik, bir uyum gösterir.

1. Güncel olaylar, yorumlarla şaşılacak bir özdeşlik, bir uyum gösterir.

2. felsefe , felsefe , felsefe , felsefe , Değişen durumlarda aynı kalma, aynı olma

3. matematik , matematik , matematik , matematik , İki yanı birbirinin aynı olan veya harflerle verilen sayısal değerler ne olursa olsun iki yanı da sayıca eşit değerler alan eşitlik


özdeştirme
Anlamı:

1. isim , isim , toplum bilimi , toplum bilimi , isim , isim , toplum bilimi , toplum bilimi , Özdeştirmek durumu


özdeştirmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Başka birinin veya bir grubun ölçülerini, beklentilerini benimsemek


özdeyiş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir düşünceyi, bir duyguyu, bir ilkeyi kısa ve kesin bir biçimde anlatan, genellikle kim tarafından söylendiği bilinen özlü söz, vecize, ülger, kelamıkibar, aforizm, aforizma, motto

Örnek:

1. Kitabındaki her bölümün başına seçkin düşünürlerin ve sanatçıların konuşma sanatına ilişkin özdeyişlerini koymuş.

1. Kitabındaki her bölümün başına seçkin düşünürlerin ve sanatçıların konuşma sanatına ilişkin özdeyişlerini koymuş.


Telaffuz : ö'zdeyiş

öze
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Özgü

Örnek:

1. Gülmek insan türüne öze bir durumdur.

1. Gülmek insan türüne öze bir durumdur.


özek

İlgili Kelimeler:

özek ağacı, özek demiri, özek doku

Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Bir şeyin çevreden aynı uzaklıkta olan yeri


özek ağacı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Hayvanların çektiği arabalarda ön ve arka dingili birbirine bağlayan uzun tahta


özek demiri
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Özek ağacını arabaya bağlayan demir


özek doku
Anlamı:

1. isim , isim , anatomi , anatomi , isim , isim , anatomi , anatomi , Selüloz çeperleri kalınlaşmış, odunlaşmamış olan, değişik görevler yapan hücrelerin oluşturduğu doku, parankima


özel

İlgili Kelimeler:

özel ad, özel af, özel dikiş, özel dil, özel girişim, özel hayat, özel isim, özel kalem, özel kesim, özel mülkiyet, özel okul, özel radyo, özel sayı, özel sektör, özel televizyon, özel teşebbüs, özel tiyatro, özel ulak, özel yaşam, hizmete özel, kişiye özel

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yalnız bir kişiye, bir şeye ait veya ilişkin olan, spesiyal

Örnek:

1. Aşçının özel yemeği.

1. Aşçının özel yemeği.

2. Benzerlerinden ayrılmasını sağlayan bir özelliği olan, spesiyal

3. Bir kişiyi ilgilendiren, hususi, zatî

Örnek:

1. Özel bir diyeceği varmış gibi koluma girdi sokakta.

1. Özel bir diyeceği varmış gibi koluma girdi sokakta.

4. Devlete değil, kişiye ait olan, hususi, resmî karşıtı

5. Dikkate değer

Örnek:

1. Özel bir ilgi gösterdi.

1. Özel bir ilgi gösterdi.

6. Ayırt edici bir niteliği olan

7. Her zaman görülenden, olağandan farklı

Örnek:

1. Özel durumları da göz önüne alalım.

1. Özel durumları da göz önüne alalım.


özel ad
Anlamı:

1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Bir kişiye, benzerlerinden farklı özellik taşıyan varlığa veya topluluğa verilen ad, özel isim: Ali, Ankara, Kızılırmak, Özbek, Türkçe gibi


özel af
Anlamı:

1. isim , isim , hukuk , hukuk , isim , isim , hukuk , hukuk , Yaşlılık, hastalık vb. sebeplerle bir suçlunun cezasının kaldırılması


özel dikiş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Genellikle bir tane dikilen ve özel kesimlere sahip giysi


özel dil
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aynı meslekten olanların veya aynı iş alanında çalışanların kendi aralarında konuştukları dil

Örnek:

1. Balıkçı dili. Kalaycı dili.

1. Balıkçı dili. Kalaycı dili.


özel girişim
Anlamı:

1. isim , isim , ticaret , ticaret , isim , isim , ticaret , ticaret , Özel sektör


özel girişimci
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Özel girişimcilik yanlısı kimse veya görüş


özel girişimcilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ekonomik alanda özel girişimi tercih etme


özel hayat
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kişinin kendine özgü yaşayışı, yaşama tarzı, kendisini ilgilendiren tutum ve davranışı, öz yaşam, özel yaşam

Örnek:

1. Onun özel hayatı beni ilgilendirmez.

1. Onun özel hayatı beni ilgilendirmez.


özel isim
Anlamı:

1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Özel ad