aslı faslı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aslı astarı

aslı faslı olmamak

Anlamı:

1. gerçekliği, doğruluğu bulunmamak

Örnek:

1. Birtakım aslı faslı olmayan ağrılar yaratan sıtma mikrobu gibi sinsi bir yorgunluk vardı.

1. Birtakım aslı faslı olmayan ağrılar yaratan sıtma mikrobu gibi sinsi bir yorgunluk vardı.

aslı faslı yok

Anlamı:

1. yalan, uydurma

asli maaş

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Devlet dairelerinde çalışan memurlara verilen aylığın, yükselmeye temel olan her aşaması

aslı nesli

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Soyu sopu

asli nüsha

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Asıl nüsha

aslık

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , Kısır olan (kadın veya dişi hayvan)

aşlık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aş yapmak için hazırlanan ve saklanan şeyler

2. Dövüldükten sonra savrularak temizlenen ve kurutulan buğday

3. Zahire

aslına bakarsan

Anlamı:

1. `doğruyu, gerçeği ararsan` anlamında kullanılan bir söz

Örnek:

1. Ömrü savaş içinde geçer insanın, aslına bakarsan ekmeğini topraktan çıkarmak için.

1. Ömrü savaş içinde geçer insanın, aslına bakarsan ekmeğini topraktan çıkarmak için.

aslında

Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Asıl olarak, esasen, esasta, haddizatında

Örnek:

1. Aslında temizliğe kalkışmak gibi bir düşünce dahi olmayabilir ilk anda kafalarında.

1. Aslında temizliğe kalkışmak gibi bir düşünce dahi olmayabilir ilk anda kafalarında.

asliye

İlgili Kelimeler:

asliye ceza mahkemesi, asliye hukuk mahkemesi

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Temel, esas

Lisan : Arapça aṣliyye

asliye ceza mahkemesi

Anlamı:

1. isim , isim , hukuk , hukuk , isim , isim , hukuk , hukuk , İlçelerde kurulan sulh ceza mahkemeleriyle ağır ceza mahkemelerinin görevleri dışındaki davalara bakan, ceza yargılamasının asıl mahkemesi

asliye hukuk mahkemesi

Anlamı:

1. isim , isim , hukuk , hukuk , isim , isim , hukuk , hukuk , İlçelerde kurulan ve sulh mahkemesinin yasada belirtilen görevi dışındaki bütün davalara bakan, hukuk yargılamasının asıl mahkemesi

asma

İlgili Kelimeler:

asma bahçe, asma kat, asma kilit, asma köprü, asma merdiven, asma tavan

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Asmak işi

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Asılmış, asılı

Örnek:

1. Öksüz, odanın ortasına kurulu çarşaftan bozma asma salıncağın içinde uyuyordu.

1. Öksüz, odanın ortasına kurulu çarşaftan bozma asma salıncağın içinde uyuyordu.

asma

İlgili Kelimeler:

asma bıyığı, asma biti, asma kabağı, asma yaprağı, akasma, karaasma, sarıasma, Frenk asması, meryemana asması, üzüm asması, yaban asması

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Asmagillerden, dalları çardak üzerine yayılan üzüm vb. bitkiler

2. Belirli bir tür üzüm veren bitki (Vitis)

aşma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aşmak işi

asma bahçe

Anlamı:

1. isim , isim , mimarlık , mimarlık , isim , isim , mimarlık , mimarlık , Ayak ve kemerler üzerine kurulan teraslardan yapılmış bahçe

asma biti

Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Eş kanatlılardan, asmalara zarar veren, sarımsı renkte bir böcek, filoksera (Phylloxera vestatrix)

asma bıyığı

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Asma dallarının çevresine tutunmasına yarayan yeşil uzantılar, sülük

asma kabağı

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Kabakgillerden, sürüngen veya sarılgan, mevsimlik bir tür kabak (Lageneria vulgaris)

2. Bu kabağın ince uzun, sebze olarak kullanılan ürünü

asma kat

Anlamı:

1. isim , isim , mimarlık , mimarlık , isim , isim , mimarlık , mimarlık , Yapılarda genellikle tabanla birinci kat arasına yapılan, basık tavanlı, altı boş kat

asma kilit

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kilitlenecek şeyin üstündeki halkalara geçirilip kapatılacak bir biçimde yapılmış kilit

Örnek:

1. Kapıya yaklaşıyorum. Üstünde paslı bir asma kilit var.

1. Kapıya yaklaşıyorum. Üstünde paslı bir asma kilit var.

asma köprü

Anlamı:

1. isim , isim , mimarlık , mimarlık , isim , isim , mimarlık , mimarlık , İki başındaki ayaklardan başka dayanağı olmayan, tahta veya kalın iplerle yapılan, çoğunlukla uzun, esnekliğe sahip köprü

Örnek:

1. Bir zamanlar asma köprünün bulunduğu yerde şimdi cılız bir halat vardı.

1. Bir zamanlar asma köprünün bulunduğu yerde şimdi cılız bir halat vardı.

asma merdiven

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yukarı ucundan bir yere asılarak kullanılan ip merdiven

asma tavan

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Betonarme, çelik veya ahşap tavan iskeleti altında çeşitli tesisatın döşenebilmesi için birtakım boşlukları bulunan tavan biçimi