mikrofona koymak

Anlamı:

1. hikâye, roman, oyun vb. eserleri radyo için elverişli duruma getirip yayımlamak

mikrofoncu

Anlamı:

1. isim , isim , sinema , sinema , televizyon , televizyon , isim , isim , sinema , sinema , televizyon , televizyon , Ses kaynağının yer değiştirmesine göre mikrofonu yöneten kimse

mikrofonik

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Mikrofona uygun olan

Örnek:

1. Mikrofonik ses.

1. Mikrofonik ses.

Lisan : Fransızca microphonique

mikroklima

Anlamı:

1. isim , isim , coğrafya , coğrafya , isim , isim , coğrafya , coğrafya , Dar iklim bölgesi

Örnek:

1. Emektar payitaht, mikrokozmosunun, mikrokliması olarak her telden çalmayı belki bundan ötürü benimsemiştir.

1. Emektar payitaht, mikrokozmosunun, mikrokliması olarak her telden çalmayı belki bundan ötürü benimsemiştir.

Lisan : Fransızca microclimat

Telaffuz : mi'kroklima

mikrokok

Anlamı:

1. isim , isim , biyoloji , biyoloji , isim , isim , biyoloji , biyoloji , Nokta biçimdeki mikroplara verilen genel ad

Lisan : Fransızca microcoque

Telaffuz : mi'krokok

mikrokozmos

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Uzayda dünya ve insanın durumu

Örnek:

1. Emektar payitaht, mikrokozmosunun, mikrokliması olarak her telden çalmayı belki bundan ötürü benimsemiştir.

1. Emektar payitaht, mikrokozmosunun, mikrokliması olarak her telden çalmayı belki bundan ötürü benimsemiştir.

2. Küçük canlıların dünyası

Lisan : Fransızca microcosmos

Telaffuz : mi'krokozmos

mikrokredi

Anlamı:

1. isim , isim , ekonomi , ekonomi , isim , isim , ekonomi , ekonomi , İşçelik

Lisan : Fransızca micro + crédit

Telaffuz : mi'krokredi

mikrolit

Anlamı:

1. isim , isim , mineraloji , mineraloji , isim , isim , mineraloji , mineraloji , Bazı taşların yapısında bulunan, prizma biçiminde ve mikroskopla görülebilen billurlar

Lisan : Fransızca microlite

mikrometre

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Büyük ölçüde büyütme gücü olan teleskop, mikroskop vb. optik aletlerle incelenen nesnelerin oylumlarını ölçmede kullanılan alet

2. Çok küçük uzunlukları ölçmeye, incelemeye yarayan alet

3. matematik , matematik , matematik , matematik , Mikron

Lisan : Fransızca micromètre

Telaffuz : mikrome'tre

mikron

Anlamı:

1. isim , isim , matematik , matematik , isim , isim , matematik , matematik , Bir metrenin milyonda biri, milimetrenin binde biri, mikrometre

Lisan : Fransızca micron

mikroorganizma

Anlamı:

1. isim , isim , biyoloji , biyoloji , isim , isim , biyoloji , biyoloji , Mikroskopla görülebilen organizma

Lisan : Fransızca microorganisme

Telaffuz : mi'kroorganizma

mikrop

Anlamı:

1. isim , isim , biyoloji , biyoloji , isim , isim , biyoloji , biyoloji , Mikroskopla görülebilen, çürümeye, mayalanmaya ve hastalıklara yol açan bir hücreli canlı

Örnek:

1. Açığa aksır, mikropları üstümüze savurma.

1. Açığa aksır, mikropları üstümüze savurma.

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Kendisinden kötülük ve zarar gelen kimse

Lisan : Fransızca microbe

mikroplanma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Mikroplanmak işi

mikroplanmak fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Mikroplu duruma gelmek

mikroplaşma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Mikroplaşmak işi

mikroplaşmak fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Mikrop duruma gelmek

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Kötülük yapar duruma gelmek

mikroplu

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Mikrop içeren, mikropla bulaşan, intani, mikrobik

Örnek:

1. Mikroplu ellerimizle hastanın eşyasına dokunmayacağız.

1. Mikroplu ellerimizle hastanın eşyasına dokunmayacağız.

mikropluk

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yaramazlık, kötülük, fesatlık

Örnek:

1. Sarı saçlı mıncırık bir çocuk, yine senden çıktı mikropluk, dedi.

1. Sarı saçlı mıncırık bir çocuk, yine senden çıktı mikropluk, dedi.

mikropsuz

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Mikrop içermeyen, mikroptan arındırılmış olan

Örnek:

1. Mikropsuz pamuk.

1. Mikropsuz pamuk.

mikropsuzlaştırma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Mikropsuzlaştırmak işi, sterilleştirme

mikropsuzlaştırmak fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Mikroplardan arındırmak, sterilleştirmek

mikropsuzluk

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Mikropsuz olma durumu

mikrosefal

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , anatomi , anatomi , sıfat , sıfat , anatomi , anatomi , Yetersiz gelişme sonunda beyni ve kafatası küçük olan (kimse)

Lisan : Fransızca microcéphale

Telaffuz : mi'krosefal, l ince okunur

mikrosinema

Anlamı:

1. isim , isim , sinema , sinema , isim , isim , sinema , sinema , Mikroskopla görülebilecek nesnelerin görüntülerini tespit etmekle uğraşan sinema kolu

Lisan : Fransızca microcinéma

Telaffuz : mi'krosinema

mikroskobik

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Mikroskopla görülebilecek kadar küçük olan

Örnek:

1. Mikroskobik canlı.

1. Mikroskobik canlı.

Lisan : Fransızca microscopique