Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
konsantre olmak
Anlamı:

1. düşünceyi, duyguyu, gücü bir noktada toplamak

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , bilenmek


konsensüs
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Uzlaşma


Lisan : Fransızca consensus

konsept
Anlamı:

1. isim , isim , felsefe , felsefe , isim , isim , felsefe , felsefe , Kavram

2. Anlayış, görüş

3. Tarz

4. Düzen


Lisan : Fransızca concept

konseptüalist
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , felsefe , felsefe , sıfat , sıfat , felsefe , felsefe , Kavramcı


Lisan : Fransızca conceptualiste

konseptüalizm
Anlamı:

1. isim , isim , felsefe , felsefe , isim , isim , felsefe , felsefe , Kavramcılık


Lisan : Fransızca conceptualisme

konser
Anlamı:

1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Sanatçıların müzik eserlerini bir topluluk önünde çalması veya söylemesi

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Sürekli gürültü


Lisan : Fransızca concert

konser vermek
Anlamı:

1. dinleyicilere, müzik eserlerini çalmak veya söylemek

Örnek:

1. Bir konser salonunda konser vermesi öngörülmüştü.

1. Bir konser salonunda konser vermesi öngörülmüştü.


konservatif
Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Sağlığın korunması, işlevlerin yeniden kazanılması veya vücut yapılarının tamirinde varis çorabı, bandaj vb. malzemeler kullanılarak yapılan tedavi yöntemi


Lisan : Fransızca conservative

konservatör
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tutucu


Lisan : Fransızca conservateur

konservatuvar
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Müzik, tiyatro ve bale öğretiminin yapıldığı okul

Örnek:

1. Lise onuncu sınıfta, o yıl konservatuvarı bitirmiş bir gençle tanışmıştım.

1. Lise onuncu sınıfta, o yıl konservatuvarı bitirmiş bir gençle tanışmıştım.


Lisan : Fransızca conservatoire

konserve
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Isı ile sterilize edilerek uzun zaman saklanabilecek biçimde kutulanmış (yiyecek)

Örnek:

1. Konserve balık.

1. Konserve balık.

2. isim , isim , isim , isim , Bu yolla hazırlanmış yiyecek


Lisan : Fransızca conserve

Telaffuz : konse'rve

konserveci
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Konserve yapan veya satan kimse


konservecilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Konservecinin yaptığı iş


konsey
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kurul

2. Bazı sorunları görüşüp tartışmak için toplanan meclis

Örnek:

1. Millî Güvenlik Konseyi. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi.

1. Millî Güvenlik Konseyi. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi.


Lisan : Fransızca conseil

konşimento
Anlamı:

1. isim , isim , ticaret , ticaret , isim , isim , ticaret , ticaret , Taşınmak için gemiye teslim edilen bir mala karşılık olarak verilen alındı


Lisan : İtalyanca conoscimento

Telaffuz : konşime'nto

konsinye satış
Anlamı:

1. isim , isim , ticaret , ticaret , isim , isim , ticaret , ticaret , Satasıya


konsol

İlgili Kelimeler:

konsol saati

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Duvar kenarına yerleştirilen, üstüne ayna ve başka süs eşyası konulan, çekmeceli, dolaplı mobilya

Örnek:

1. Mektupları götürmüş, konsolun üzerine koyuyordu.

1. Mektupları götürmüş, konsolun üzerine koyuyordu.

2. mimarlık , mimarlık , mimarlık , mimarlık , Yalnız bir yanındaki dayanak tarafından taşınan, diğer bölümleri boşlukta olan yatay yapı ögesi

Örnek:

1. Konsol kiriş.

1. Konsol kiriş.


Lisan : Fransızca console

konsol saati
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Konsol gibi düz yerlere oturtulacak biçimde yapılmış saat

Örnek:

1. Bizim evde bir acayip, bir antika konsol saati vardı.

1. Bizim evde bir acayip, bir antika konsol saati vardı.


konsolidasyon
Anlamı:

1. isim , isim , ekonomi , ekonomi , isim , isim , ekonomi , ekonomi , Süreletme

2. Yapıları benzer durumda olan nesnelerin birleştirilmesi

3. Firmaların tüzel kişiliklerinin ortadan kaldırılarak yeni bir tüzel kişilikte birleştirilmesi


Lisan : Fransızca consolidation

konsolide

İlgili Kelimeler:

konsolide borç, konsolide bütçe

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , ekonomi , ekonomi , sıfat , sıfat , ekonomi , ekonomi , Vadesi uzatılan (borç)


Lisan : Fransızca consolidé

konsolide borç
Anlamı:

1. isim , isim , ekonomi , ekonomi , isim , isim , ekonomi , ekonomi , Kısa vadeli olarak planlanıp daha sonra orta veya uzun vadeli duruma çevrilen borç


konsolide bütçe
Anlamı:

1. isim , isim , ekonomi , ekonomi , isim , isim , ekonomi , ekonomi , Destekli bütçe


konsolit
Anlamı:

1. isim , isim , ekonomi , ekonomi , isim , isim , ekonomi , ekonomi , Vadesi belli olmayan ve yalnızca faizi ödenen devlet tahvili

2. Bir tür iskambil oyunu


Lisan : Fransızca consolide

konsolitçi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tahvil, hisse senedi vb. şeyleri alıp satan kimse


konsolos

İlgili Kelimeler:

konsoloshane, başkonsolos, fahri konsolos

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yabancı ülkelerde, orada bulunan yurttaşlarının haklarını koruyan, bağlı bulunduğu hükûmete siyasal ve ticari bilgileri veren dış işleri görevlisi, şehbender

Örnek:

1. Konsolosların her biri bağımsız bir vali gibi davranırdı.

1. Konsolosların her biri bağımsız bir vali gibi davranırdı.


Lisan : Rumca