Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
es geçmek
Anlamı:

1. teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , üzerinde durmamak, boş vermek, önemsememek

Örnek:

1. Ortaya zam falcısı diye biri çıkar da hiç gazeteler, gazeteciler es geçerler mi bu haberi, olayı.

1. Ortaya zam falcısı diye biri çıkar da hiç gazeteler, gazeteciler es geçerler mi bu haberi, olayı.


eş güdüm
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Belli bir amaca ulaşmak için türlü işler arasında bağlantı, ilişki, düzen ve uyum sağlama, koordinasyon


eş güdümcü
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Türlü işler arasında düzen ve uyum sağlayan kimse, koordinatör


eş güdümcülük
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Eş güdümcünün yaptığı iş, koordinatörlük


eş güdümleme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Eş güdümlemek işi


eş güdümlemek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Belli bir amaca ulaşmak için türlü işler arasında bağlantı, ilişki, düzen ve uyum sağlamak


eş güdümlü
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Aralarında eş güdüm bulunan, koordine


eş güdümlülük
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Eş güdümlü olma durumu


eş kanatlı
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Kabuklu bitler, yaprak bitleri ve ağustos böcekleri gibi bitki sağlığı yönünden çok önemli familyaları içine alan, zarsı kanatları bir boyda, hortumlu böcekler takımının bir alt takımı


eş koşma
Anlamı:

1. isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , Tanrı'nın birden çok olduğuna inanma, Tanrı'ya ortak koşma, şirk


eş merkezli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Merkezleri aynı olan (iki veya daha çok şekil)

Örnek:

1. Eş merkezli iki çember.

1. Eş merkezli iki çember.


eş merkezlilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Eş merkezli olma durumu


eş ölçüm
Anlamı:

1. isim , isim , geometri , geometri , isim , isim , geometri , geometri , Noktalar arasındaki uzaklığı olduğu gibi koruyan noktasal dönüşüm, izometri


eş sesli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , dil bilgisi , dil bilgisi , sıfat , sıfat , dil bilgisi , dil bilgisi , Sesteş

Örnek:

1. Sayı adı `yüz` ile `çehre` anlamındaki `yüz` eş sesli iki kelimedir.

1. Sayı adı `yüz` ile `çehre` anlamındaki `yüz` eş sesli iki kelimedir.


eş seslilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sesteşlik


eş sıcak

İlgili Kelimeler:

eş sıcak eğrisi

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , coğrafya , coğrafya , sıfat , sıfat , coğrafya , coğrafya , Sıcaklığı eşit olan (yeryüzü noktası), izoterm


eş sıcak eğrisi
Anlamı:

1. isim , isim , coğrafya , coğrafya , isim , isim , coğrafya , coğrafya , Sıcaklığın yeryüzünde veya bir bölgedeki dağılışını göstermek amacıyla düzenlenen haritalarda, eşit sıcaklıktaki yerleri birleştiren iç içe eğrilerden her biri, izoterm eğrisi


eş tutmak
Anlamı:

1. talimde veya oyunda ikişer olmak için arkadaş seçmek


eş yapı
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Bol yağmur yağan orman bölgelerinde büyüyen ağaçların gövdelerindeki bölümler arasında belirli yapısal özellik farklarının bulunmaması durumu


eş yapım
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İki tarafın ortak olarak oluşturduğu yapım

Örnek:

1. Türk-Alman eş yapımı bir film üzerinde çalışmalara başlandı.

1. Türk-Alman eş yapımı bir film üzerinde çalışmalara başlandı.


eş yükselti

İlgili Kelimeler:

eş yükselti eğrisi

Anlamı:

1. isim , isim , coğrafya , coğrafya , isim , isim , coğrafya , coğrafya , Yükseklikleri birbirine eşit olan yerler, izohips


eş yükselti eğrisi
Anlamı:

1. isim , isim , coğrafya , coğrafya , isim , isim , coğrafya , coğrafya , Eş yükselti noktaları arasında çizilen çizgilerin oluşturduğu eğri, izohips eğrisi


eş zaman
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Aynı zaman içinde hareket eden, senkron, asenkron karşıtı


eş zamanlı

İlgili Kelimeler:

eş zamanlı dil bilimi

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Başlamalarıyla bitmeleri arasında geçen zaman eşit olan (olaylar), senkronik

Örnek:

1. Oysa tetiğe basılmasıyla merminin bedene saplanması eş zamanlı değildir.

1. Oysa tetiğe basılmasıyla merminin bedene saplanması eş zamanlı değildir.

2. Aynı zamanda oluşan


eş zamanlı dil bilimi
Anlamı:

1. isim , isim , dil bilimi , dil bilimi , isim , isim , dil bilimi , dil bilimi , Bir dilin zaman içindeki değişme ve gelişmesi sırasında, belirli bir dönemde ortaya çıkan olgularını inceleyen dil bilimi