Edremit

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Balıkesir iline bağlı ilçelerden biri

2. Van iline bağlı ilçelerden biri

---

Özel: Evet

Telaffuz : e'dremit

edvar

İlgili Kelimeler:

edvar musikisi

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Çağlar, devirler

2. müzik , müzik , müzik , müzik , Alaturka müzik kurallarını inceleyen eser

---

Lisan : Arapça edvār

Telaffuz : edva:rı

edvar musikisi

Anlamı:

1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Alaturka klasik müzik

---

efdal

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Erdemli

2. Yeğ tutulan, tercih edilen

---

Lisan : Arapça efal

Telaffuz : l ince okunur

efe

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yiğit, özellikle Batı Anadolu köy yiğidi, zeybek

2. Ağabey

3. Kabadayı

Örnek:

1. Düğünevinin avlusuna girerken yeni düze inmiş efeler gibi nara attı.

1. Düğünevinin avlusuna girerken yeni düze inmiş efeler gibi nara attı.

4. tarih , tarih , tarih , tarih , Kaptan

---

efece

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Efe gibi

2. zarf , zarf , zarf , zarf , (efe'ce) Efeye yakışır bir biçimde

---

efekt

Anlamı:

1. isim , isim , sinema , sinema , televizyon , televizyon , isim , isim , sinema , sinema , televizyon , televizyon , Radyo ve televizyon yayınlarında, tiyatro oyunlarında veya film seslendirmelerinde, hareketleri izlemesi gereken seslerin doğal kaynakların dışında, optik, mekanik, kimyasal yöntemlerle gerçekleştirilmesi

---

Lisan : Fransızca effect

efektif

İlgili Kelimeler:

efektif alış, efektif döviz, efektif fiyat, efektif kur, efektif satış, efektif talep

Anlamı:

1. isim , isim , ekonomi , ekonomi , isim , isim , ekonomi , ekonomi , Bankacılıkta nakit para

2. Banknot ve metal para

3. Merkez Bankası tarafından alım satımı yapılan ve Türk lirası olarak kurları belirlenen yabancı ülke parası

---

Lisan : Fransızca effectif

efektif alış

Anlamı:

1. isim , isim , ekonomi , ekonomi , isim , isim , ekonomi , ekonomi , Bir yabancı para biriminin ulusal para birimi türünden belirlenen fiyatıyla alımı

---

efektif döviz

Anlamı:

1. isim , isim , ekonomi , ekonomi , isim , isim , ekonomi , ekonomi , Yabancı ülkelerin nakit biçimindeki para birimi

---

efektif fiyat

Anlamı:

1. isim , isim , ekonomi , ekonomi , isim , isim , ekonomi , ekonomi , Alıcının bir mal karşılığı olarak ödediği bedel

---

efektif kur

Anlamı:

1. isim , isim , ekonomi , ekonomi , isim , isim , ekonomi , ekonomi , Efektif dövizin ulusal para birimi karşılığı

---

efektif satış

Anlamı:

1. isim , isim , ekonomi , ekonomi , isim , isim , ekonomi , ekonomi , Bir yabancı para biriminin ulusal para birimi türünden belirlenen fiyatıyla satışı

---

efektif talep

Anlamı:

1. isim , isim , ekonomi , ekonomi , isim , isim , ekonomi , ekonomi , Bir malı satın alma gücüne sahip olanın satın alma gücü ile desteklenen isteği

---

efelek

Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Labada

---

efeleniş

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Efelenme işi

---

efelenme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Efelenmek işi

Örnek:

1. Dur hele yerinde bakalım sen, efelenmeyi bırak!

1. Dur hele yerinde bakalım sen, efelenmeyi bırak!

---

efelenmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Diklenmek, kafa tutmak

---

efeleşme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Efeleşmek işi

---

efeleşmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Efe durumuna gelmek

---

efelik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Efe olma durumu

2. Kabadayılık

---

efelik etmek

Anlamı:

1. kabadayılık etmek

---

efemine

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kadınsı

---

Lisan : Fransızca efféminé

efendi

İlgili Kelimeler:

efendibaba, efendi efendi, başefendi, beyefendi, hanımefendi, reis efendi, sultan efendi, eyyam efendisi, İstanbul efendisi, kalem efendisi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Günümüzde bey unvanından farklı olarak özel adlardan sonra kullanılan ikinci derecede bir unvan

Örnek:

1. Yeni ev, Rüstem Efendi'ye kiraya verildi.

1. Yeni ev, Rüstem Efendi'ye kiraya verildi.

2. Buyruğu yürüyen, sözü geçen kimse

Örnek:

1. Köylü memleketin efendisidir.

1. Köylü memleketin efendisidir.

3. Koca

Örnek:

1. Bizim efendi artık geceleri de eve gelmiyor.

1. Bizim efendi artık geceleri de eve gelmiyor.

4. ünlem , ünlem , ünlem , ünlem , (efe'ndi) Hizmetlilere seslenilirken kullanılan bir söz

5. ünlem , ünlem , ünlem , ünlem , (efe'ndi) Erkekler için kullanılan bir seslenme sözü

Örnek:

1. Efendi! Allah'ın emriyle kızını bana ver.

1. Efendi! Allah'ın emriyle kızını bana ver.

6. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Görgülü, nazik, kibar

7. eskimiş , eskimiş , eskimiş , eskimiş , Eğitim görmüş kişiler için özel adlardan sonra kullanılan unvan

---

Lisan : Rumca

efendi efendi

Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Uslu uslu

Örnek:

1. Oh! Keka! Efendi efendi, insan gibi yürüyoruz.

1. Oh! Keka! Efendi efendi, insan gibi yürüyoruz.

2. ünlem , ünlem , ünlem , ünlem , (efe'ndi efe'ndi) Dikkat çekmek veya paylamak amacıyla kullanılan bir seslenme sözü

---